|
ABDde 15 ayrı
istihbarat örgütünde resmi olarak 200 bin insan çalışıyor. Siz bir
de gayriresmi çalışanları hesaba katın. Devlet kasasından istihbarat
için ayrılan yıllık bütçe 40 milyar Dolar. Bu rakam pek çok ülkenin
toplam askeri harcamasının çok üzerinde.
CIA, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra 26 Temmuz 1947de, dönemin
başkanı Henry Truman tarafından kuruldu. Soğuk Savaş yıllarında,
içeride ve dışarıda sosyalizme karşı mücadele Amerikan
istihbaratının başlıca göreviydi.
Gossun ziyareti vesilesiyle basında Amerikan hayranı çevreler,
CIAnin tarihi boyunca yaptığı katliamları, darbeleri, suikastları
görme yerine, ne kadar başarılı işler yaptığını alttan alta işliyor
ve Türkiyenin çıkarlarıyla ABDnin çıkarlarını bir kez daha
aynılaştırıyorlar.
Ama; tarih bize ABD ve CIAnin olduğu her yerde ülkelerin
bağımsızlığına gölge düştüğünü, darbeler tezgahlandığını, idam
sehpaları kurulduğunu, işkenceler yapıldığını göstermiştir.
Başta Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere, birçok yerde
askeri darbelerin, kayıpların arkasında ABDnin, CIAnin olduğunu
bilmeyen yoktur.
Ama yine de birkaç örnek sıralamakta yarar var.
Guetamalada 1954te CIA tarafından eğitilen 480 asker, Başkan
Jacobo Arbenzin ABD tekellerinin işlerini engellediği gerekçesiyle
darbe yaptı. Yine bu örgüt, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro (1961),
Kongo Devlet Başkanı Patrice Lumumbayı (1960) öldürmeye, Venezüella
Devlet Başkanı Hugo Chavezi (2002) düşürmeye yeltendi, ama
başaramadı.
1973te Şilide gerçekleştirilen ve Salvador Allendenin
öldürülmesine yol açan darbenin arkasında CIA vardı. 1981de CIA,
Nikaraguadaki kontra çetelerine 42 milyon Dolar vererek Sandinist
yönetimi devirdi. Bu para, CIA tarafından illegal yollarla Amerikan
karşıtı Humeyni rejimine silah satışından sağlanmıştı. Bugün baş
düşman ilan edilen Usame Bin Ladin ve Taliban, SSCBye karşı CIA
tarafından yetiştirildi.
Herkesçe bilinen bu olaylar buzdağının görünen kısmı.
Son 50 yıl içinde yaşananlar, CIAnın olduğu yerde bağımsızlık,
demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerin olmadığını,
baskı ve sömürünün giderek katmerleştiğini gösteriyor. Bu bakımdan,
FBI Başkanından sonra CIA Başkanı Gossun ani ziyareti, Türkiye
halklarının başına yeni felaket planları olarak anlaşılmalı.
Avrupanın şu günlerde hedef tahtasına koyarak eleştirdiği, sıkı
kontrol altına almaya çalıştığı, hakkında soruşturma başlattığı
CIAye, AKP Hükümetinin hayat öpücüğü kondurması ise anlayışla
karşılanmamalı
|
|