|
MAHİR ÇAYAN (1945-1972)
Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi(THKP-C)'nin
kurucularından, Mahir Çayan, 14 Ağustos 1945'de Samsun'da doğdu.
Babası devlet memuruydu. İlköğretimine Üsküdar'da Halil Güçlü
İlkokulu'nda başladı ve Paşakapısı İlkokulu'nda tamamladı. Ortaokul
ve liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlayan Mahir Çayan, 1963'te
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ancak burada bir yıl
öğrrenim gördükten sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne
kaydoldu. Bu arada Türkiye İşçi Partisi(TİP)'ne ve Fikir Kulüpleri
Federasyonu(FKF)'na bağlı SBF Fikir Kulübü'ne de giren Çayan,
1965'de bu örgütün başkanlığını yaptı. 1967'de kısa bir süre için
Fransa'ya gitti. 1968'de İzmir'de 6.Filo'yu protesto gösterilerinde
gözaltına alındı, sonra serbest bırakıldı. Bu yıllarda TİP ve FKF
içinde başlayan tartışmalarda Milli Demokratik Devrim(MDD) görüşünü
benimsedi. SBF içindeki etkinliğinde bu görüş doğrultusunda davrandı.
Yusuf Küpeli'nin FKF genel başkanı olduğu bu dönemde, gerek SBF'de
gerekse Ankara'daki devrimci mücadele içinde aktif olan Çayan, TİP
adına Zonguldak'da ve Karadeniz Ereğlisi'nde çalışmalarda bulundu.
Bu gezide Sadun Aren ile TİP Senatörü Fatma İşmen'in tutumunu
eleştirdi. Bu konudaki görüşlerini "Aren Oportunizminin Niteliği"
adı altında Türk Solu adlı dergide yayınladı. Bu arada Milli
Demokratik Devrim doğrultusunda ideolojik çalışmalarını
yoğunlaştıran Mahir Çayan, Emek dergisinde Kenan Somer'in "Devlet
Devrim ve Lenin" ve "Devrim Nasıl Tanımlanmalı" başlıklı yazılarına
Türk Solu'nda "Revizyonizmin Keskin Kokusu" adlı iki yazıyla cevap
verdi. 9-10 Ekim 1969'da Ankara'da yapılan ve Türkiye Devrimci
Gençlik Federasyonu(Dev-Genç) adını alan FKF kurultayında yapmış
olduğu uzun konuşmayla dikkati çekti. Bu dönemde Yusuf Küpeli ve
Münir Aktolga ile davranan Mahir Çayan, 1970'de Gülten Savaşçı ile
evlendi. 17-18 Ekim 1970'te divan başkanlığını Yusuf Küpeli'nin
yaptığı son Dev-Genç genel kurulunda da önemli bir konuşma yaptı. Bu
konuşmada Mihri Belli ile olan ayrılıkların üstüne giden Çayan, MDD
stratejisinin bir savaş stratejisi olduğunu ve bunun bir savaş
örgütü yani bir parti ile gerçekleşebileceğini savundu.
Bundan sonra 29-30 Ekim 1971'de
Ankara'da TİP Genel Kurulu toplandığı sırada, bu kongreye katılmamış
MDD görüşünü benimseyen delegelerle ve delege olmayan işçi ve
öğrencilerle birlikte düzenlenen "Proleter Devrimcilerin Sohbet
Toplantısı"ndan sonra Mihri Belli ve grubu ile olan anlaşmazlık
kopma noktasına geldi. Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Ertuğrul Kürkçü ve
Münir Ramazan Aktolga imzasıyla yayınlanan 'Aydınlık Sosyalist
Dergi'ye Açık Mektup" ise bu süreci noktaladı. Bu sırada birlikte
hareket ettiği arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Halk
Partisi(THKP)'nin kuruluş çalışmalarını da yürüten Mahir Çayan,
örgütün genel komitesi tarafından Yusuf Küpeli, Münir Ramazan
Aktolga ile birlikte Merkez Komitesi'ne getirildi. Komite içinde
yapılan görev bölüşümü sonucunda, THKP'nin siyasal ve ideolojik
görüşlerinin biçimlenmesinden sorumlu oldu. Bu konuda Kurtuluş
dergisinde yazılar yazdı. "Yayın Politikamız" ve "Devrimde
Sınıfların Mevzilenmesi" başlıklı yazılarda partinin devrim
anlayışını formüle etti. Daha sonra bu görüşlerini "Kesintisiz
Devrim I-II-III" adlı broşürde daha açıklayıcı biçime sokarak,
kesinleştirdi. Bu arada THKP'nin şehir gerillası eylemlerini de
planlayan Çayan, 12 Şubat 1971'de Ankara'da Ziraat __ası Küçükesat
Şubesi soygununa katıldı. Şubat 1971'de Hüseyin Cevahir, Ulaş
Bardakçı, Ziya Yılmaz, Kamil Dede, ve Oktay Etiman'la birlikte
İstanbul'a geldi ve örgütün eylemlerine burada devam edilmesi için
hazırlıklarda bulundu. 15 Mart 1971'de Türk Ticaret __ası Erenköy
Şubesi soygununa katıldı. Bunun ardından 4 Nisan 1971'de işadamları
Mete Has ve Talip Aksoy'un kaçırılıp 400 bin liralık fidye alınması
eylemini arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdi. Bu arada Türkiye
Halk Kurtuluş Partisi'nin tüzüğünü Münir Ramazan Aktolga'yla
birlikte hazırladı. Aynı günlerde "İhtilalin Yolu" adlı parti
bildirisini de kaleme alan Mahir Çayan, 17 Mayıs 1971 günü İsrail'in
İstanbul Başkonsolosu Ephrahim Elrom'un kaçırılması eylemini Ulaş
Bardakçı ve Hüseyin Cevahir'le birlikte gerçekleştirdi. 29 Mayıs
1971'de Hüseyin Cevahir'le birlikte kaldıkları evden kaçıp,
sığındıkları bir başka evde Sibel Erkan'ı alıkoydular. Burada
güvenlik kuvvetleri tarafından kuşatıldılar. 1 Haziran 1971'de
polisin açtığı ateş sonunda Hüseyin Cevahir öldü. İntihara teşebbüs
eden Mahir Çayan yaralı olarak ele geçti. Bir süre hastanede yatan
Çayan, daha sonra tutuklanarak hakkında TCK'nın 146. maddesini ihlal
etmekten dolayı dava açıldı.
Mahir
Çayan duruşmasının savunma aşamasında 29 Kasım 1971 günü Ziya
Yılmaz, Cihan Alptekin, Ulaş Bardakçı ve Ömer Ayna'yla birlikte
Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçtı. Bir süre İstanbul'da kalan
Çayan, bu süre zarfında örgüt içinde başgösteren anlaşmazlığı
tartışmak üzere 12 Aralık 1971'de Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile
görüştü. Ancak bu görüşmede bir sonuç sağlanamadı ve Çayan içerde
oldukları süre içinde partinin çizilmiş olan stratejisini
terkettikleri gerekçesiyle Merkez Komitesi'ndeki bu iki arkadaşını
suçladı. Daha sonra Genel Komite'deki diğer üyelerin de onayını ile
Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga'nın THKP'den ihraç
edilmelerini sağladı. Ocak 1972'de İstanbul'dan Ankara'ya gelen
Çayan, burada Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu(THKO)'yla birlikte bir
eylem yapılması konusunda Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Ömer
Ayna'yla görüş birliğine vardı. Mart 1972'de Fatsa'ya gelen Mahir
Çayan ve arkadaşları 26 Mart 1972'de Ünye'deki Radar Üssü'nde
çalışan üç İngiliz teknisyeni kaçırdılar. Bundan sonra İngilizlerle
birlikte Niksar'ın Kızıldere köyüne gelen Mahir Çayan ve arkadaşları,
gizlendikleri evi kuşatan güvenlik güçlerinin açtığı ateşle 30 mart
1972'de öldürüldüler.
|
|